- "İnsanlardaki önyargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan çok daha zor."

- "İki şey sonsuzdur: İnsanoğlunun aptallığı ve evren. Fakat ikincisinden o kadar emin değilim..."

- "Evrenin en anlaşılmaz özelliği, anlaşılabilir olmasıdır"

- "Büyük zekalar, sıradan ruhlar tarafından engellenmiştir."

- "Bir hatayı ikiden fazla tekrarlamayan en mükemmel insandır."

- "Beyninizin varolan öğretiler tarafından ele geçirilmesine asla izin vermeyin."

- "Eğer gerçeği açıklamak istiyorsan zarafeti terziye bırak."

- "Salt mantıksal düşünceyle ampirik dünyaya ilişkin bilgi elde edemezsin."

- "Aklı ile övünen kişi hücresinin genişliği ile övünen mahkuma benzer."

- "EAEAEAAAAAAAAA (röportaj yapmaya gelen gazetecinin "resim de çekebilir miyim" sorusu üzerine yüzüne bakıp ağzını açıp dil çıkararak söylemiştir bu özlü sözü)

"İşte orada" diyordu Einstein ve ekliyordu: "Bu muazzam alem vardı ve karşımızda bizim varlığımıza tabi olmaksızın büyük ve ebedi bir bilmece gibi duruyordu. Bu alemin temaşası, bana bir kurtuluş yolu gibi görünüyordu."

"Einstein, ABD’ de kendisini hiçbir zaman yurdunda hissetmedi. O, hep huzursuz oldu: Bir defasında: Yahudiler için ben bir azizim, Amerikalılar için bir gösteri parçası, İş arkadaşlarım için bir şarlatan" demişti. "Einstein, doğumda hiçbir seçimi olmadığını, fakat ölümünün kendi seçimi olabileceğini biliyordu."

Einstein sürekli çıktığı seminerlerden çok sıkılır ve yine bir seminere giderken bunu şoförüyle paylaşır, şoför onun yerine kendisinin çıkmasını teklif eder. Sürekli aynı şeyleri anlattığı için ezberlediğini ve aksamadan çıkıp anlatabileceğini söyler. Böylelikle Einstein dinlenecektir. Seminer başlar ve şoför hiç şaşırmadan anlatır her şeyi. Son söz bittiğinde adamın biri bir soru sorar kürsüde bulunan şoför bir müddet durakladıktan sonra şöyle der

“Bu öylesine basit bir sorudur ki bunu en arka sırada oturan şoförüm bile yanıtlayabilir."

"Rölativite kuramım başarıyla kanıtlanırsa Almanya benim bir Alman olduğumu iddia edecek, Fransa ise dünya vatandaşı olduğumu açıklayacaktır. Kuramım gerçek dışı çıktığında ise, Fransa bir Alman olduğumu söyleyecek, Almanya ise bir Yahudi olduğumu açıklayacaktır."

Fransız Felsefe Cemiyeti'ne konferansından. "Zamanın güzellerinden biri gel seninle bir çocuk yapalım, benim güzelliğim ve senin zekanla mükemmel insan olur demiş. O da ya senin zekan ve benim güzelliğimi alırsa ne olur diye sormuş.... Affınıza sığınıyorum yanlış bilgi vermiş olabilirim fakat olay gerçektir."

"Uzayın sonunu görebilseydiniz, gördüğünüz nokta kendi enseniz olurdu..." "Ben gelecek için hiç endişe duymadım, o yeterince hızlı geliyor..."

- Bir de Yunan grameri öğretmeninin Einstein'e söyleyerek tarihe geçtiği bir söz vardır. ''Sen adam olmazsın''

"Hayatı yaşamanın iki yolu vardır. Biri, hiçbir şey mucize değilmiş gibi yaşamak. Diğeriyse sanki her şey bir mucizeymiş gibi." Eğer bir adam marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa gözümde onun hiçbir değeri yoktur, çünkü kendisine yalnızca bir omurilik yetebileceği halde, her nasılsa, bir beyni olmuştur onun. Uygarlığın bu lekesi en kısa sürede yok edilmelidir. Emirle gelen kahramanlıktan, bilinçsiz şiddetten, aptalca milliyetçilikten, nasıl da nefret ediyorum! Ben savaşı öylesine tiksinti verici ve aşağılayıcı buluyorum ki, böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendi kendimi parçalayıp yok ederim daha iyi! Benim anlayışıma göre, sıradan bir cinayet, savaşta adam öldürmekken daha kötü değildir.

"Aklı ile övünen kişi hücresinin genişliği ile övünen mahkuma benzer"

"Hiçbir sihir ve gizeme inanmıyorsanız bir ölüden farkınız yoktur."

ve....

"Ben görevimi burada bitiriyorum." Son sözü.