7.157 Görüntüleme Biyoloji 0 Yorum

Beynin fizyolojisini anlayabilmek için bilim insanları yıllardır beyinde gerçekleşen etkinliklerin yerine ve yoğunluğuna bakıyorlar. Yapılan yeni bir çalışmaysa bu aktivitelerin dalga boylarına odaklanıyor. Radyo istasyonlarını tararmış gibi bu dalga boylarını taranarak yeni veriler toplanıyor.

Araştırmacılar, bu dalga boylarını görebilmek için bir elektrot ağını beynin üzerine geçici olarak yerleştirdiklerini belirtiyorlar. Beyinde gerçekleşen aktiviteler sırasında pek çok sinir hücresinin aynı anda elektriksel ve kimyasal ileti yollamasıyla beyin dalgaları oluşuyor. Bu yollama işleminin sıklığı etkinliğin dalga boyunu ya da frekansını belirliyor.  Beyin dalgaları, nörologlar tarafından travmatik yaralanmalar geçiren hastaların bilincinin yerinde olup olmadığını anlamakta, epilepsi ve uyku çalışmalarında kullanılıyor.

Beyin ve sinir cerrahisi (nörocerrahi ya da nöroşirürji olarak da adlandırılıyor) alanında çalışanların kullandığı elektrot ağları, beyinde kalıcı ve tedaviye dirençli nöbetlerin kaynağı olan bölgeleri bulmaya yarıyor. Hasta izin verirse, araştırmacılar elektrot ağlarını daha geniş bir alanda, beyindeki aktiviteleri izlemekte kullanabiliyorlar. Bu yöntemin, kafatası üzerine elektrotlar yapıştırılarak yapılan geleneksel yöntemlerden daha geniş bir görüntü sunduğu belirtiliyor. Kafatası üzerinden alınan verilerde en fazla 40 Hertz’e kadar olan dalga boyları görüntülenebilirken elektrot ağlarıyla 500 Hertz’e kadar olan etkinlerin kaydedilebildiği not ediliyor. Araştırmayı gerçekleştiren nörocerrahlar, daha iyi sinyaller aldıklarını ve bu sinyallerin nereden geldiğini daha kesin bir şekilde söyleyebildiklerini anlatıyorlar.

Araştırmacılar, hastanın anestezi altına girmesi ve anestezinin etkisinden çıkması süresince de gözlem yaptıklarını ve bilincin kaybolmasıyla hangi dalga boylarının nasıl değiştiğini gözlemlediklerini söylüyorlar. Beyindeki bazı etkinlik ağlarının frekanslarının, hasta ne kadar derin bir anestezi altında olursa olsun değişmediğini söyleyen araştırmacılar bunların hafıza ile ilgili devreler olduğundan şüphelendiklerini belirtiyorlar.

Çeviri: Özden Hanoğlu / Kaynak, Fotoğraf: http://www.sciencedaily.com

Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş