3.767 Görüntüleme Dergi 0 Yorum

Kur'ân'la bir gün - Karakalem Dergisi 11.sayıKarakalem Dergisi'nin 11. Sayısı "Kur'ân'la bir gün"

İçindekileri ve örnek sayfaları okumanızı ve mümkünse abone olmanızı kesinlikle tavsiye ederiz. İyi okumalar! 

 

İÇİNDEKİLER

Küçük Olaylar s.6

Ayrıntılar s.7

Semih Kaplanoğlu:“Bizi yöneten, ‘psikolojimiz’ değil...”, Madeleıne Bunting:“Gerçek çözüm: daha az tüketim!”, Sevan Nişanyan: “İlk heykel ve düşündürdükleri”, ve.. Adalet-i Mahzâ: Zulüm nasıl büyüyor?

Olayların Dili s.14

Yitik Hikmet s.19

KARDEŞİM AMADOU  [Fred A. Reed] s.20

Fred A. Reed’in, ölümünü, hayatını ve hatırasını anlattığı Ama-dou Bruno M’baye’nin de intisap ettiği Şeyh Amadou (Ahmedû) Bamba, Senegal’de bir asrı aşkın bir zamandan beri İslâm’a hizmet eden Mürîdiye tarîkatının kurucusuydu. 1850’de Senegal’in M’Backe köyünde doğdu, 1927’de Tûbâ köyünde vefât etti. Bu yazıda Anadolu Kavşağı kitabının yazarı Fred A. Reed’in Şeyh Amadou’ya “kardeşim” demesinin öyküsünün sıcaklığını okuyacaksınız.

ERMENİ MESELESİ KİMİN MESELESİ?  [Refik Yıldızer] s.24

Milliyetçilik içerik olarak ırkçılıktan farklı olsa bile, benzer tutumlar doğurur. Dışlayıcılık bunun bir örneğidir. Tarafgirlik ise başka bir örneği. Milliyetçi insan asla âdil olamaz! İttihat ve Terakkiden Cumhuriyete uzanan köprünün adı milliyetçiliktir ve milliyetçiliğin kutsallaştırdığı vatan topraklarının bir çakılı için, uğruna yapılabilecek olan fedakârlıkların bir sınırı yoktur. Bir topluluğu (ya da toplulukları) yok etmek dahil.

Rakamların Dili s.30

Rakamların da dili mi olur? Olur elbet. Bu dilden anlamlar çıkarabilene ne mutlu…

BOSNA VİLAYETİNDEN NOTLAR  [Tarık Tufan] s.32

Büyük ve güzel ülkemizin Bosna vilayetinden notlar.. “Gökyüzüne hiç bakmayan veya nadiren bakan bir insan yön duygusunu kaybeder… İnsanın kendi büyüklüğünü ve kendi küçüklüğünü, bunların hiçbirini unutmaksızın takdir edebilmesi ancak bu semavi bakış açısıyla mümkündür” diyor merhum Aliya.

KUR’ÂN’LA BİR GÜN  [Metin Karabaşoğlu] s.38

Bu âyetlerle ilk kez tanıştığım gün sorduğum soruyu bir kez daha soruyorum şimdi kendime: “Hangi servet daha büyük: dünya malı mı, Kur’ân mı?” Şunu da soruyorum: “Onlar Kur’ân gibi ‘Rabbimizden bir öğüt, gönüllere şifa, mü’minlere hidayet ve rahmet’ olan Kur’ân’a imrenmezken, biz onların elindeki geçici dünya metaına niye imrenelim ki?”

Çocuk Odası s.50

İşte şu yeni binyılın bir şeyler arayan, mutluluk arayan tüm çocukları, farkında olarak veya olmaksızın, masum gözlerini ağlayan küller için-den, kırılan dallar arasından, soldurulmuş küller şehrinden kaldırarak seni arıyorlar. Elli-altmış sene sonra hangi vaziyette olacaklarını düşünerek senden hiç solmayacak bir çiçek istiyorlar.

ESMA VE SİNEMA  [Senai Demirci] s.52

O’nun kadrajında güzel bir yer edinebilmektir hayat. Üstelik, sadece kalıbınızda olanları değil, kalbinizde olanları da çeker ve resmeder O. Niyetinizi, kendine sakladığın sırlarını, kendinden de sakladığın sızlanmalarını da görüntüler, bilir, işitir. Bunları yaparken de BBG seyircileri ve kameraları gibi ayıplamaya, dikizlemeye, kusur aramaya, teşhir etmeye—haşâ—hevesli değildir. Ahmet’le seyreder kendi yarattığını. Ayıbını yüzünü vurmaz. Eksiğini kusurunu kapatır. Hatasını bağışlar. Varlığa, O nazara göre vizyon oluşturmak, O işitmeye göre konuşmak, O bilmeye göre bilgi sunmak üzere bakmaktır esmâ merkezli sinemada yer almak.

“ADALET, BARIŞIN TEMELİDİR”  [William Baker] s.56

9. sayımızı okuyanlar, arkadaşımız İsmail Turgut’un oğlu Müslüman olan rahibe Nancy ile ilgili şaşırtıcı yazısını da muhakkak hatırlayacaklardır. Bu yazıda kendisine atıta bulunulan bir kitap vardı. Wiliam Baker’ın Batı dünyasındaki İslâm’a yönelik önyargıları kırmaya adanmış, More Common than You hink (Düşündüğünüzden Daha Fazla Ortak Nokta) adlı kitabı. Bu kitabın yazarı Wiliam (Bil) Baker ile yazar Kemal Sayar’ın yaptığı bir söyleşiyi sunuyoruz.

KADERİ OKUMAK, AMA NASIL  [Metin Karabaşoğlu] s.60

Ölçüsü ve sınırları çizilmemiş bir ‘kaderi okuma’ görüntüsü altında, başına bir musibet geleher insanın ve her topluluğun arkasına bir yafta yapıştırıyor ve böylece o musibetzedelere rahmet ve merhamet nazarıyla bakma imkânını yitiriyoruz. Aklımız yaşanan musibetten sözümona ‘hikmet’ devşirirken,merhamet yitip gidiyor kalblerimizden...

KİMSESİZLER KİMSESİ  [Refik Yıldızer] s.64

Hadiselere iktidar gözlüğüyle bakanlar, herşeyin sonucunu bu dünyada, mümkünse ‘an’ içinde almak ister. Oysa dünya hayatı mü’min için bir mücadele ve mücahede meydanıdır. Bir netice alma sahnesi değildir. İhlas ve iktidar birbirine çoğu defa zıt makamlarda yer alır ve iktidarı ihlâsa öncelemek, Allah’ın iradesine taayyün biçme hevesinden kaynaklanır.

KIRGIN VE SÜRGÜN  [İsmail Süphandağı] s.66

Allah kendisini kırık kalplerde gizliyordu. Çünkü her dikey yönelişin kırık bir öyküyle olduğunu bilmekte. Her kırılmış olan, bir terkedilmişlik duygusuyla yaşıyor. İnsanların hor gördüğü ve dışladığı bir yaşamak sürüyor. Allah, herkesten ve her yerden kovulana kucak açan tek varlığın ancak Kendisi olduğunu bildiriyor böylece. Terkedilen, ezilen, sindirilen, hor görülen, kovulan, incinen kim varsa, tümünü kucaklıyor Allah.

LEYLA DEDİMSE SENSİN  [Mona İslam] s.68

Mevla, Leyla’yı terk etmekle bulunmaz. Mevla Leyla’yı fark etmekle bulunur. Hiç kimse bir insanı sevmeden Allah’ı sevemez. Çünkü insan sûret-i Rahmân’da yaratılmıştır. O halde, Leyla’sı olmayan benim bir Mevlam var demesin. Muhabbeti tatmayan, kulluğunu sakatlamış demektir. Zira kulluğun bir tarafı mükelleiyetler ise, bir tarafı da muhabbettir.

EYVAH, KAYIYORUM!  [Ali Dedeoğlu] s.72

“Anlamadığım, açıklayamadığım, anlam veremediğim şeyleri soruyor, sorguluyorum. Ve işte, film kopuyor! İlk kez büyük beyine rağmen düşünmem, başıma iş aşıyor. Değişen bakışlar altında ötekileştiğimi hissediyorum. Büyük beyinin kanatları altındakiler benim hatalarım sonucu kaymakta olduğumu söylüyorlar. Ne demek kaymak, bunu da anlamıyorum. Hani kalbleri evirip çevirmek Allah’ın elindeydi?”

DERKENAR s.76

Ne tek demokrat; ne de en demokrat ... Mübadelenin öteki yüzü… Demos’ tan etnos’a geçilirse!... Arap milliyetçiliği Araplara ne yaptı?... Milliyetçiliklerin Mü’minlere ettiği kötülükler…   

 

 

 

 

 

 

 

Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş