Ömer Lütfi Mete Hikayeleri

6.831 Görüntüleme Sevgi Hikayeleri 0 Yorum

Gülü Terk

Karga bülbülü fena kıskanırmış. Ne zaman bülbül şakımaya başlasa bed sesiyle onu bastırmak için bağırmaya başlarmış. Bülbül arada kızsa da en iyi bildiği işi yapmaya devam eder, daha büyük aşkla şakıyıp dururmuş.

Karga bakmış ki bu yolla bülbülü susturamayacak kurnazlık düşünmüş. Her zamanki gibi seher vakti şakımaya başlayan bülbülün yanına sokulmuş. "Bülbül kardeş boşuna ötüp durma" demiş. "Neden?" diye sormuş bülbül. Karga kıskançlığının zehrini dostça sunmuş. "Bak" demiş, "Sen her seher vakti gül için şakıyor onun için göz yaşı döküyorsun. Ama gülyağını eller sürünüyor Gül sana yar olmuyor".

Bülbül şöyle bir duraksamış, karganın sözleriyle içindeki vesvese örtüşmüş. Doğru diye düşünmüş "Peki sence ne yapmalıyım?".

Karga en doğrucu sesiyle cevap vermiş, "Gülü bırak dostum insanlar için ötmeye başla. O zaman gül de senin olur, gülü koklayan da, gül yağını sürünende". Karganın öğüdünü tutan bülbül insanların arasına karışmaya karar vermiş. O gün bu gündür insan oğlu seherde bülbül ile değil, kuşlukta karga sesiyle uyanırlarmış...

Pehlivan Köle

Asırlar önce bir toprak ağasının arazisinde çalışan iri yapılı güçlü kuvvetli kölelerden biri çektiği eziyetlere dayanamaz bir fırsatını bulup kaçar. Gece gün dağ bayır demeden yol alıp başkente varır. O gün şehirde baş pehlivanlık güreşleri vardır. Kaçak köle hemen görevlilerin yanına gidip güreşlere katılmak istediğini söyler. Padişahın adamları kölenin iri kalıbına bakarak bundan büyük bir baş pehlivan olur diye düşünürler ve onu güreşlere sokarlar. Köle bir bir ardı sıra bütün anlı şanlı pehlivanları yenerek birinci olur. Sevinçten havalara uçup taklalar atan yeni baş pehlivanı padişahın huzuruna çıkarırlar. Sultan kendisini tebrik edip "Dile benden ne dilersen?" der. "Padişahım ben bir köleyim bana özgürlüğümü vermenizi rica ederim" der. Padişah yüzünü eksitir "Bunu ben veremem pehlivan, özgürlüğünü kazanman için herkezi yenmen yetmez kendini de yeneceksin."

Köle "Sultanım kendi kendimi nasıl yenebilirim?" diye sorar. Bilge padişah cevap verir; "Zafer şarabıyla sarhoş olmamayı öğrendiğin zaman..."

Birlikte Ayrılık

Birbirlerine delicesine aşık olan prenses ve prens,

Dillere destan bir düğünle evlenirler..

Ancak daha aradan 1 ay geçmeden aşkın yerini fırtına alır,

Karı koca sık sık kavga etmeye başlarlar..

Kral araştırma yaptırır ama bir türlü işin sırrını çözemez..

Bu arada prenses ve prens bu sırrın düşmanlar tarafından farkedilmemesi için resmi davetlerde mutlu karı koca rolu oynarlar..

Başbaşa kaldıkları zamansa birbirlerine karşı nefretle konuşmaya ve davranmaya devam ederler..

Sonunda kral sarayın akıllı kadınlarını görevlendirerek

O büyük aşkın nasıl yok olduğunu öğrenmek ister..

Kadınlardan biri derki;

Bunun için araştırma yapmaya gerek yok Kralım..

Neden ?

İkiside aslında başkasına aşık..

Kral şaşkın gözlerle bakınırken, Kadın açıklamasına devam eder..

Onlar toy ve samimiydiler, birbirlerini delice sevdiklerini sanıyolarlardı..

Oysa her biri sadece kendisini seviyor, ötekisiniyse istiyordu..

Bu yüzden birlikte oldular ama asla bir olamadılar..

Ömer Lütfi Mete

Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş