Genç kadın telefonda kızına bakan bakıcının sesini duyunca bir şeylerin yolunda gitmediğini anladı. Bakıcı "Kızınızın çok ateşi var" dedi. "Hemen eve gelmelisiniz." Genç kadın hemen işinden izin aldı ve ateş düşürücü bir ilaç için en yakın eczahaneye koştu. Arabasının yanına geldiğinde acele ile arabayı anahtarı içindeyken kilitlediğinin farkına vardı. Hemen eve gitmesi gerekiyordu, ama bu durumda nasıl gidecekti? Evini arayarak bakıcıya durumunu anlattı. Ancak çocuk bakıcısının verdiği haber daha kötüydü.

Bakıcı, "Kızınızın ateşi daha da yükseldi" dedi. "Arabanın kapısını açacak bir servis bulsanız, ya da çakı bıçak gibi birşeylerle kendiniz açmaya çalışsanız iyi olur." Kadın yakında bulunan marketten küçük bir bıçak aldı ve arabanın yanına gitti. Ama bu çakı ile ne yapacağını bilmiyordu. Arabanın kapılarını zorladı, salladı, ama kapıyı açamadı. Elleri titreyerek çakı ile kapıyı açmaya çalışırken bir yandan da kendi kendine söyleniyordu, "Allah'ım lütfen küçük kızıma ulaşmama yardım et."

O sırada yoldan geçmekte olan sakalları uzamış, üstü başı bakımsız bir adam önce durup kadını izledi, sonra yanına yaklaştı, "Hanımefendi isterseniz size yardımcı olabilirim" dedi. Kadın içinden "Allah'ım gönderdiğin yardım bu mu?" diye söylenerek adamın yardım önerisini kabul etti. Adam birkaç dakika içerisinde arabanın kilidini açmayı başarmıştı... Kadın çok şaşırdı. Adama bir miktar para uzattı, "Çok teşekkür ederim" dedi. "Şimdi hasta kızıma yetişebileceğim. Çok iyi insansınız." Adam, "Hayır hanımefendi ne yazık ki, iyi bir insan değilim" dedi. "Hapishaneden yeni çıktım"

Sonra başı önde usulca cümlesini tamamladı: "Araba hırsızlığından..." Kadın bir süre sessiz kaldı.

Adam uzaklaştıktan sonra bu kez sevinçten ağlayarak "Allah'ım" dedi, "İşin ustası bir kişiyi gönderdiğin için sana çok çok teşekkür ederim."