Deve ile Fare'nin Öyküsü

14.086 Görüntüleme Düşündüren Hikayeler 0 Yorum

Bir fare bir devenin yularını eline aldı, kurula kurula yollara düştü. Deve, mülayim bir hayvan olduğundan, faresin kurumuna aldırış etmeden, sessizce onun arkasından yola koyuldu. Bunun üzerine fare kibirlendi:

“Ben ne ne yiğit biriymişim ki, koskoca deveyi sürükleyip götürüyorum” diye düşünmeye başladı.

Deve farenin bu düşüncesini sezinledi.

“Hele bir sırası gelsin, ben o zaman senin dersini veririm” diye düşündü, sabırla yürümeye devam etti.

Gide gide büyük bir ırmağın kenarına vardılar. Fare ırmağı görünce durdu. Âdeta kanı dondu. Deve bunu görünce:

“Ey dağlarda, ovalarda önümde yürüyüp yol gösteren, neden durdun?” dedi. “Sen benim kılavuzumsun. Yürü ki, arkandan geleyim.”

Fare geri geri çekildi:

“Bu su pek büyük, pek derin bir su. Boğulmaktan korkuyorum.”

Su devenin ancak dizine geliyordu.

“Aaa, şu diz boyu sudan mı korkuyorsun?” diye güldü deve.

Fare:

“Dizden dize fark var, senin için karınca olan bizim için ejderha sayılır. Senin için diz boyu olan su benim boyumu yüz kere aşar” dedi.

Bunun üzerine, deve:

“Öyleyse,” dedi. “Bir daha küstahlık etmeye kalkışma da, canın yanmasın. Kendin gibi farelerle boy ölçüş; develere yanaşma!”

Fare hatasını çoktan anlamıştı.

“Tevbe ettim, Allah rızası için beni bu sudan geçir” diye, deveye yalvarmaya başladı.

Mevlana

Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş