Günler, haftalar geçti ve en sonunda çocuk babasına tüm çivilerin bittiği haberini verdi. Bunun üzerine, babası:

Hasan Basri Hazretleri ile dolaşan abid bir gencin yolda karşılaştıkları bir tabibe günah illetinin devasını sorması ve bir divanenin cevabı. Hasan

Birisi gelir Cüneydi Bağdadi'ye sorar: İhlası kimden öğrendiniz? Cevap şöyledir: Mekke-i Mükerreme'de harçlıksız kalmıştım.

Hindistan'da bir sucu, boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla su taşırmış.

Bir varmış, bir yokmuş; âhirzaman içinde, modern çağların birinde, para hırsı kalblere hükmediyormuş.

Cüneyd Suavi'nin Hayatın İçinden kitabında yeşil bir sayfada yer alan Yeşil Elbise adlı meşhur hikayesi.

Zamanın birinde bir çoban varmış. Bu çoban padişahın kızına aşık olmuş. Onunla evlenebilmek için herşeyi göze almış ve başlamış bu işin çaresini aramaya.

Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı, nur yüzlü dedesine merakla soruyor: Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?

Huzur hiçbir gürültünün sıkıntının ya da zorluğun bulunmadığı yer demek değildir.

Hz. Süleyman'ın sarayına kuşluk vakti saf bir adam telaşla girer. Nöbetçilere, hayati bir mesele için Hz. Süleyman'la görüşeceğini söyler ve hemen huzura alınır.

Bahçedeki bu kapı, insanın kalbini temsil ediyor. Ancak içeriden açılabildiği için de kalbin dışarıdan tokmağa ihtiyacı yoktur.

Aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor? O da nereden çıktı? Neden terzi?

Berber: "Bak adamım, ben senin söylediğin gibi Allah'ın varlığına inanmıyorum."

Güneş çoktan yükseldi ve sular çekiliyor. Eğer onları suya atmazsam ölecekler.

“Ya İmam! Bu müşkülümü hallet. Sen çarşıda böyle yaptın, hanende de şöyle yapmışsın.”