5.641 Görüntüleme Akıl Hikayeleri 0 Yorum

İbn Sînâ’nın yanından hiç ayrılmayan Behmenyar adında bir öğrencisi vardı. Hocasını çok sever, ona büyük hayranlık duyardı. İbn Sînâ, bir gün tıp dersi sırasında, “Gece yarısı vücudun ısısı düşer, kan dolaşımı azalır. Şayet bir kimse, gece yarısı uykudan uyanıp soğuk su içerse, akciğerlerine kan hücum eder” der. Gece evde hocasıyla sohbet ederken Behmenyar, “Bu kadar bilginizle ve faziletinizle niçin peygamberliğinizi ilan etmiyorsunuz?” der. İbn Sînâ, bu soruya cevap vermez; cevap verecektir, ama yerini ve zamanını kollar.

Gece istirahate çekildikten bir süre sonra İbn Sînâ, Behmenyar’ı uyandırır, bir bardak soğuk su getirmesini ister. Sıcak yatağından kalkmak istemeyen Behmenyar, hocasının derste öğrettiği, gece kalkınca su içmenin sinir ve damarlara olan zararından bahseder. Ayrıca kendisinin de terli olduğundan dolayı dışarı çıkarsa hastalanacağını belirtir.

Bunun üzerine İbn Sînâ; “Şunu bil ki Peygamber dört yüz yıl önce gelmiş ve geçmiş olduğu halde, O’nun sözü o derecede ve o suretle tesir etmiş ki, bugün seher vaktinde, bu soğukta minarenin üstünde O’nun medh ve sitayişi ediliyor. Benim durumum ise, daha senin yanında hazır iken benim sözümle sen bana bir yudum su vermiyorsun. Benim sözümün bu kadarcık bile tesiri olmuyor. Şu halde ben hangi kuvvetle peygamberlik iddiasında bulunabilirim.” diyerek öğrencisi olduğu halde kendisine itaat etmesini, arkasından gelecek topluluğun da bulunamayacağını söylemeye çalışır.

Cevdet Kılıç

Bilgelik Hikâyeleri

Facebook'ta Paylaş Twitter'da Paylaş